Türkiye Mülteci Konseyi Tarafından finanse edilen ve Afganistan Hazaraları Kültür Ve Dayanışma Derneği (AHCSA) ve Hazara Öğrenciler Kültür Ve Dayanışma Derneği’nin (HÖKDD) ortak yürüttüğü “Birlikten Kuvvet Doğar” Projesi kapsamında her iki derneğin şehir temsilcileri, Ankara’da 3 günlük eğitim seminerine katıldılar.
Farklı şehirlerden üç günde toplam 175 katılımcı ile gerçekleştirilen eğitim seminerleri AHCSA ve HÖKDD Yönetim Kurulu Başkanları ve Yönetim Kurulu Üyeleri de hazır bulundular. İlk gün, katılımcıların kayıt ve tanışmalarının ardından Farsça ve Türkçe dillerinde Türkiye’de İltica sistemi, düzenli ve düzensiz göç, mültecilerin hak ve yükümlülükleri, eğitim,sağlık,sosyal yardım hizmetlerine erişim,SED, SYDV,SUY, Kızılay kart, adli yardım, adalete erişim, sınır dışı, idari gözetim,çalışma izni ve illerde hizmet sunan devlet kurumlarına ve BMMYK’ne erişim yolları konularında üç gün boyunca bilgiler sunuldu. Ayrıca SUYE ile ilgili bilgilendirme yapıldı. Seminerler interaktif bir şekilde katılımcıların soruları alınarak ve cevaplar verilerek yapıldı, vakalar üzerinde örneklemeler ile başvuru mercileri ve dilekçe türleri ile ilgili çalışmalar yapıldı. Grup çalışmaları ve vaka değerlendirme çalışması yapıldı. Seminerlerde Türkçe ve Farsça sunumlar hazırlayan uzmanlar, soru cevap bölümünde üniversitelerden gelen uzmanların da bilgilerine başvurdular. Türkiye Mülteci Konseyi personellerinden Türker Saliji ve İltica ve Göç Araştırmaları Merkezi’nden Cemile Elif Serbest katılım sağladılar.
AHCSA ve HÖKDD yönetim kurulu üyeleri, şehir temsilcileri ve mülteci temsilcilerine yönelik yüz yüze 3 gün eğitim 09.03.2022 tarihinde Ankara King Otelde toplamda 349 katılımcının iştiraki ile düzenlendi. Bu eğitimin 1. ve 2. günü Türkiye’deki iltica sistemi, mültecilerin hak ve yükümlülükleri konuları ele alındı. Eğitimin 3. gününde ise şehir temsilcileri ve mülteci temsilcilerinin de katıldığı genişletilmiş bir bilgilendirme toplantısı gerçekleştirildi. Bu toplantıda mülteci sorunları ele alındı ve uyuma destek olabilecek bilgilendirmeler yapıldı. Eğitimler farklı uzman tarafından verildi. Sunumlar katılımcılarla paylaşıldı. Eğitim dili ağırlıklı olarak Türkçe olsa da katılımcıların talebi doğrultusunda Farsça olarak da bilgilendirmeler yapıldı. Toplantılar Ankara Çankaya’da King otel’de yapıldı. 3. Günde Anıtkabir ziyareti gerçekleştirildi. Ayrıca Türkiye’de farklı illerde yaşayan Afganistanlı öğrenci ve mülteci Ankara’da bir araya getirilerek iki dernek arasında işbirliğin güçlendirilmesi için tanışma ve kaynaşma fırsatı doğdu. Ayrıca mülteciler tarafından yapılan resim ve muarrak tabloları sergisi düzenlendi.
İlgili personellerin, mülteci ve şehir temsilcilerin Türkiye’deki iltica sistemi ve mültecilerin hak ve yükümlülükleri ile ilgili bilgileri arttırıldı. Bu bilgiler sayesinde illerde mültecilerin haklara erişimi kolaylaşacak, yükümlülükleri hakkında da bilgilendikleri için hak kayıpları önlenmiş olacaktır. Bu faaliyetler sonucunda AHCSA ve HÖKDD personelleri, şehir temsilcileri ve mülteci temsilcilerinin tanışmaları sağlanarak sorunların çözümü için işbirliği güçlendirildi.
Katılımcılara “mültecilerin hak ve yükümlülükleri ile ilgili bilgilendirilerek daha aktif çalışmalarını sağlamak, mültecilerin hizmetlere erişimini kolaylaştırmak için bulundukları illerde ilgili kurum ve kuruluşların servis haritasının da yer aldığı bir el kitapçığının hazırlanarak şehir temsilcilerine gönderilecektir.
Bu çalışmalar neticesinde Türkiye’de bulunan mültecilerin (öğrenci ve sivil) yaşam kalitelerini yükseltmek, şehir temsilcileri desteği ile mültecilerin doğru yönlendirme, danışmanlık hizmeti almalarını sağlamak ve üniversitelerde okuyan mülteci öğrencilerin sorunlarını tespit etmek. Sorunların çözümü noktasında önerilerde bulunmak, imkanlar dahilinde sorunların çözümü için yardımcı olmak açısından önem arz etmektedir. Mülteciler ve Afganistanlı üniversite öğrencilerinin bulundukları çevrelere uyumun sağlamaları için de bu proje önem arz etmektedir. Toplumsal bağların güçlenmesine ve sosyal sermayenin gönüllü hareketleriyle gelişmesine önemli katkılar yapan sivil toplum kuruluşları, kamu ve özel sektörün yanı sıra sosyal hayatta vazgeçilmez üçüncü bir yeni sektör oluşturmuş bulunmaktadır. Sivil toplum kuruluşlarının faaliyet alanları değerlendirildiğinde, oldukça kompleks sorunlar yaşayan dezavantajlı gruplara sosyal hizmet sundukları görülmektedir.
